Dursun Ege Göçmen’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Haziran 3, 2020

Dursun Ege Göçmen’e 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu

  1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Aslında kalemi elime “çocuklar için yazacağım” diye almıyorum. Hatta bazen kafamın içinde kurduğum öyküyle, özellikle yetişkinler için yazmak için oturuyorum masaya. Ancak her nedense birden çocuklar için yazdığımı fark ediyorum. Bu benim için de çok tuhaf bir durum. Uzun yıllar televizyonlarda haber ve program metinleri yazdım. Edebiyat alanında ilk yazılı eserim ise oğlumdan ilham alarak yazdığım “Canı Sıkılan Çocuk” adlı kitaptı. Sanırım bu kitapla içimde unuttuğum-uyuttuğum çocuk uyandı. Ama bu durumdan hiç şikayetçi değilim. Çünkü çocuklar için yazarken yalnızca çocukların sahip olabileceği özgür bakış açısına kavuştuğumu hissediyorum. Yetişkinlerin dünyası sistem tarafından biçimlendirilmiş, törpülenmiş. Oysa çocuklar daha ön yargısız ve saf bir şekilde yorumluyor dünyayı.

  1. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Küçüklüğümde okuyup etkilendiğimi hatırladığım ilk kitap Samed Behrengi’nin Küçük Kara Balık isimli kitabıydı. Taşra kasabasında yaşayan bir çocuktum ve bulunduğum alanın sınırlarını bu kitap sayesinde fark etmiştim. Kitabın kahramanı olan Küçük Kara Balık ile özdeşlik kurduğumu, o balık gibi meraklı ve cesur olmak istediğimi hatırlıyorum.

  1. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

Keşke bu kitabı ben yazsaydım, diye hiç düşünmedim. Çünkü bu imkansız biliyorum. Ama her okuduğumda sanki ilk kez okuyormuş gibi sarsıldığım Pal Sokağı Çocukları, Küçük Prens, Şeker Portakalı gibi bazı kitaplar var.  Yazdığım eserlerin bu kitaplar gibi klasikleşmelerini çok isterim.

  1. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Son olarak Miyase Sertbarut’un yazdığı Yuan Huan’ın Kulübesi isimli kitabı okudum. Korona salgını nedeniyle evlere tıkıldığımız bir süreçte bu kitabı okumak bana çok iyi geldi. Kitabı okuyunca yaşamda her şeyin göründüğü gibi olmayabileceğini anlıyoruz. Hepimiz şu günlerde kendimizi evlerde hapis gibi hissediyoruz. Ama bu kitaptaki Tünel Kazan Çocuklar, özgürlüğe nasıl ulaşabileceğimizi gösteriyor.

edebiyathaber.net (3 Haziran 2020)

Yorum yapın