Çocuklara öykü, yetişkinlere yöntem desteği | Sevinç Koçak

Haziran 8, 2018

Çocuklara öykü, yetişkinlere yöntem desteği | Sevinç Koçak

Çocukluk evresi, kişilik gelişiminde en önemli evre olarak kabul ediliyor. Bu evrede çocuk en çok ebeveyn desteğine ihtiyaç duyuyor. Ebeveynlerin doğru bir yaklaşımla çocuğa yardımcı çözümler üretebilmeleri için de pedagojik yaklaşım oldukça önemli.

Bu konuda ebeveynlerin işini kolaylaştıran, uzmanlar tarafından hazırlanan pek çok kitap var. Bilgi Yayınevi’nden çıkan Teo Serisi de ebeveyn – çocuk ilişkisinde pedagojik destek sunmak amacıyla uzman psikologlarla birlikte hazırlanmış serilerden biri.

Seride yer alan kitaplar hem çocuklar hem de yetişkinler için. Her biri aynı zamanda birer öykü kitabı ve çözümler, çocukların keyif alacağı öykülerin içinde. Kitapların sonunda da, her ebeveynin kendi çocuğuna uygun bir yöntem geliştirmesine yardımcı olacak yaklaşım önerileri yer alıyor. Kitapların en güzel yanı; ebeveynlere de çocuklara da telkinlerde bulunmuyor olması. Bunun yerine, öyküleme yöntemiyle ebeveynin de dâhil olabileceği oyunsu ve eğlenceli çözüm örnekleri sunuyor.

Kitapların öykülemelerini Yağmur Aktukmaç, her kitapta bir psikologla birlikte hazırlamış. Psikologlar Pınar Çakır, Ceylannur Akgün, Rabia Ünsaldı Köle, Hande Aydın, Özlem Sürücü kitapların pedagojik omurgasını şekillendirmişler. Nurbanu Asena da resimlemiş. Çocuğun gelişim sürecinin soruna dönüşmemesi için, ebeveynlerin kendi çözümlerini üretmelerine destek olabilecek seride yer alan 6 kitap, 6 sorunun çözüm rehberi.

Tuvalet eğitiminin kesin bir yaşı yok. Çocuklar genellikle 18 – 30 ay aralığında tuvalet eğitimi almaya hazır olurlar. Çocuğunuz öğle uykusundan genellikle kuru kalkıyorsa, bezi ıslandığı zaman rahatsız oluyorsa, çişi ya da kakası geldiğini fark edebiliyorsa, tuvalete gitme konusunda gerilim yaşamıyorsa tuvalet eğitimi için hazır olduğunu düşünebilirsiniz. Yeni bir evre olan bu süreçte Teo’nun Kaka Kitabı, hem öyküsüyle hem de kitabın sonunda yer alan açıklayıcı önerileriyle eğlenceli bir rehber niteliğinde.

Tırnak yeme, parmak emme, saç koparma gibi istenmeyen alışkanlıklar oldukça yaygın. Çocuklukta doğru yaklaşımla çözülemediğinde, ilerleyen yaşlarda da devam edebiliyor. Bu tür alışkanlıklarla karşılaşan ebeveynler genel olarak çocuğu defalarca uyarma eğiliminde oluyorlar. “Tırnağını yeme, bir daha parmağını emme,  sana saçını koparman gerektiğini söylemiştim, yapma, sakın ha…”  Uyarı, hiçbir işe yaramayacağı gibi, olumsuz davranışın daha sık tekrarlanmasına yol açıyor. Oysa ebeveynin çocuğa sözel ve sözel olmayan yollarla vermesi gereken mesaj şu: “Bu işin üstesinden beraber geleceğiz.” Teo’nun Tırnak Yeme Kitabı da çocuğun istenmeyen davranışını çözme konusunda ebeveynlere diyor ki: Bu işin üstesinden beraber geleceğiz.

Çocukluk çağının 2-6 yaş aralığında yaşanan korkular, zihinsel ve duygusal gelişimin doğal sonucu olarak ortaya çıkıyor. Zihinsel algısı somut olan çocuk; hayal ettiği, açıklayamadığı, tanımlayamadığı ses ve durumlardan korku duyar. Çocuk için uykuya geçiş, bildiği güvenli ortamdan, kişilerden uzaklaşarak tamamen bilmediği, belirsiz, tek başına olacağı bir duruma geçmek demek. Çocuklarda gelişimsel olarak izlenen gece korkuları; uykuya dalmakta zorlanma, karanlıktan korkma, kâbus görme olarak ortaya çıkıyor. Çocuğu rahatlatmak niyetiyle dillendirilen“Bak burada canavar yok,” ya da “korkacak bir şey yok,” gibi yaklaşımlar, çocuğun çaresizlik ve kaygı yaşamasına sebep oluyor. Teo’nun Gece Korkusu Kitabı, ebeveynlerin çocuğun korkularının nedenlerini anlayıp ona uygun çözümler üretebilmesi konusunda yardımcı olacak bir kitap. Öyküsü de her ebeveynin çocuğuyla kendi mekânsal koşullarına göre şekillendirebileceği nitelikte.

Çocuklar arasında dalga geçme (alay etme) oldukça yaygın bir durum. Çocukların çoğu dalga geçmeyi de dalga geçilmeyi de yaşıyor. Zamanında ve doğru çözüm üretilemediğinde dalga geçilen çocukta özgüven kırılması oluşurken,  dalga geçen çocukta ise bu davranış akran zorbalığına dönüşebiliyor. Çocuğun olumsuz davranışı ya da özgüven sorunu doğru yaklaşımlarla çözülebileceği gibi, yanlış yaklaşımlarla da tetikleniyor. Çünkü çocuk, kendisine ilişkin olumlu bir benlik algısını çevresinden aldığı tepkiler doğrultusunda edinir. Teo’nun Dalga Geçme Kitabı yaşıtlarının dalga geçtiği bir çocuk ve dalga geçen arkadaşlarının hikâyesi üzerinden sorunun farklı yönlerini ve çözümleri paylaşıyor.

 Can sıkıntısı, aileleri doğrudan alarma geçirmesi gereken ya da uzmana başvurmayı zorunlu kılan çocukluk çağı problemlerinden değilse de nedenleri önemli. Genellikle can sıkıntısından yakınan çocuğa çok sayıda aktivite önerilir. Bu durumda çocukta sadece kendisini bazı uyaranlar aracılığıyla harekete geçirebilme alışkanlığı gelişir. Bu tür uyaranların olmadığı durumlardaysa yine zorluk yaşar. Teo’nun Can Sıkıntısı Kitabı’nda can sıkıntısı üzerine bir öykünün ardından, diğer kitaplardan farklı olarak çocuklar için oldukça tatlı bir not da yer alıyor.

Günümüzde artık her çocuğun tableti, ipad’i ya da benzer oyun araçları var ve bu aletlerin başında geçirdiği süreler nedeniyle ebeveynle çocuk arasında genellikle tartışma yaşanıyor. Çocukların çoğu artık ellerinde elektronik bir oyun aracı olmadığı zaman sıkılıyor ne yazık ki. Bir yanıyla çocuğun zihinsel gelişimini pozitif yönde etkileyen bu araçlar, diğer yandan sosyalleşmesinin önünde engel oluyor. Gereğinden fazla kullanıldığında da bağımlılığa dönüşme riski taşıyor. Teo’nun Tablet Kitabı, ebeveynlerin hem yakınıp hem de dâhil oldukları bu durumun ne kadarının sorun, ne kadarının gereklilik olduğu konusunu çözümleriyle birlikte sunuyor.

Seri boyunca Teo’ya kaplumbağa Kamil de eşlik ediyor. Çocuklar için öykü, yetişkinler için yöntem desteği sunan seri, benzerleri arasında oldukça başarılı.

Sevinç Koçak – edebiyathaber.net (8 Haziran 2018)

Yorum yapın