Cem Sultan’ın öyküsü belki de yüzyılların en hazin öykülerinden

Kasım 15, 2019

Cem Sultan’ın öyküsü belki de yüzyılların en hazin öykülerinden

Tuna Serim’in Cem Sultan’ı anlattığı yeni romanı Beyaz Atlı Prens Cem Sultan Destek Yayınları’ndan yayımlandı. 

Tanıtım bülteninden:

Fâtih Sultan Mehmed’in üçüncü oğlu Cem Sultan ünü sınırları aşmış, yalnız İstanbul’da, Anadolu’da değil Avrupa’da da halk şairleri tarafından diyar diyar dolaşıp anlatılan bir efsane…

Cem Sultan’ın yaşam öyküsünü herkes farklı anlatıyor, çünkü efsaneler halkın hayalinde büyür, hayal güçleri onu hiç gitmediği yerlere götürür. Cem Sultan da öyle, bu yüzden yaşamı her ağızda, her diyarda farklı; ortak olan isyanı, bir de çektiği acılar…

Cem Sultan bir efsane, yalnız ülkesinde değil, Avrupa’da da…

Biz Cem diyoruz, onlar Zizim.

Güzel, yakışıklı, akıllı, çalışkan, savaşçı, bir bilim ve sanat âşığı…

Sarıya çalan kızıl saçları, mavi gözleri, uzun boyu ile dillere destan olmuş bir şehzade…

Aynı zamanda büyük bir şair ve sultanlar sultanı Fatih Sultan Mehmet’in oğlu.

Halkın ısrarla söylediği şekliyle bir sultan olduğu düşünülebilir ama onun sultanlığı yalnızca 17 gün sürmüş.

Ya ömrü!

Acılar içinde yoğrulan bir delikanlı, Batı’nın elinde, özellikle de Tapınak/Malta Şövalyeleri ve Papalık’ın –aralarında Borgia’lar da var– elinde oyuncak olmuş bir Osmanlı prensi.

Yalnızlığı o boyutlara ulaşmış ki düşmanlarını sevmiş, onlardan ayrılırken ağlamış.

Taht oyunları olmasaydı çok mutlu bir insan olabilirdi, seven ve sevilen…

O Avrupa’da doğan bebeklerine sahip olamayan, ikisini de yabancı soylulara kaptıran bir esir.

Cem Sultan’ın öyküsü hazin, belki de yüzyılların en hazin öykülerinden biri…

Yazar Hakkında: 

Hukuk eğitimi gördü. Gazeteci, televizyoncu, radyocu, yazar. Gazeteciliğe Tercüman gazetesinde başladı. Daha sonra Tercüman İnci ekini çıkardı. Burada önce muhabir, ardından da yazı işleri müdürü olarak görev aldı. 1974 yılında Metin Erksan’ın TRT için çektiği Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserinden uyarlanan Geçmiş Zaman Elbiseleri filminin senaryosunu yazdı. 1981 yılında genel yayın yönetmeni olarak Hayat dergisini çıkardı, aynı yıl Ses dergisinin genel yayın yönetmenliğini ve Hayat Resimli Roman’ın editörlüğünü üstlendi. 1986’da Karacan Yayınları’na geçip Kadın, THY Magazin ve Pop Bravo’nun genel yayın yönetmenliğini yaptı. 1992’de televizyona transfer olup Kanal 6’da Türk televizyonlarındaki ilk tartışma programı “Stüdyoda Buluşalım”ı hazırlayıp sundu. Kanal D’nin açıldığı yıl “Canlan Biraz” adlı kadın magazin programını hazırladı. 1995 yılında Nedim Saban’la birlikte Kanal D’de “Tartışma Büyüyor” programını hazırladı ve sundu. 1996’da Kanal D’de “Açık Kapılar” tartışma programını hazırladı ve sundu. 1997- 2008 yılları arasında İstanbul FM ve Radyo 34’te dört değişik program sundu. 1997’de Show TV’de “Kadının Sesi” programını hazırlayıp sundu. 1997-1999 yılları arasında Kanal 9’da bire bir program “Açık Görüş”, toplu tartışma “Medyametre” ve “Stüdyoda Buluşalım” programlarını hazırladı ve sundu. 2001- 2002 yılları arasında Medical Channel’da “Yaşamda Kalite” ve “Cerrah Çelebi’nin Anıları” programlarını hazırlayıp sundu.

2001’de Medya Karıncaları, 2002’de Beni Terk Etti, 2004’te Tek Bacaklı Kızıl Balerin, 2005’te İki Kişilik Aşk Olmaz, 2007’de Söyleyemediğim Tek Şey, 2010’da İhanet Geliyorum Der mi?, 2011’de Bencil Kadınlar Maço Sever, 2012’de Kalbimin Kızıl Saçlı Bacısı-Piraye, 2013’te Bir Yalnız Adam, Naciye Sultan, Enver Paşa ve Dehşet Dolu Bir Yüzyıl, 2014’te Feride, 2016’da Zübeyde Hanım ve Oğlu, 2018’de Aşktan da Üstün, 2019’da Nâzım’ı Öldürmek adlı romanları yazdı. Aynı yıl Nâzım’ı Öldürmek sahneleneceği için romanı tiyatroya uyguladı.

edebiyathaber.net (15 Kasım 2019)

Yorum yapın