Aydoğan Yavaşlı’ya 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Mayıs 22, 2019

Aydoğan Yavaşlı’ya 4 soru | Mehmet Özçataloğlu

Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu

1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?

Aslında çok uzun bir hikâye bu. Çok para kazanmak için, diyeceğim, ciddiye alan olacak. Oradan başlamak gerek çünkü, diyeceğim, bu yanıt bana bile ciddi görünmeyecek. İyisi mi, Orhan Veli’nin dediği gibi, bırakalım, bunu edebiyat tarihçileri bulsun. “Şiiri, denemeyi, eleştiriyi filan bırakıp çocuk edebiyatına yöneldi, çünkü…” diye başlayıp gerisini getirsinler.

2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?

Bunu hatırlamam mümkün değil, çünkü çok gerilerde kaldı. 60’lı yılların ikinci yarısında Tom Miks, Teksas filan okuyordum. Sonra Kerime Nadir’ler, Esat Mahmut’lar… Ben hayatı belirli bir sıra içinde yaşamadım. Lise yıllarımda divan kalıplarıyla şiirler yazardım. 1974’te Düşünce Tarihi, Faşizme Karşı Birleşik Cephe, Ana, Felsefenin Başlangıç İlkeleri… Belki de hiç çocuk olamadığımdan.

3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?

Bir değil kaç kitap! Sözgelimi, Otel Büyük S’i ben yazmak isterdim. Hakkında tanıtım yazısı yazdığımı hatırlıyorum. Büyük hayranlık duyarak okudum. Saramago da beni çok etkiler. Thomas Bernhard’ın Ses Taklitçisi’ni okuduğumda hiçbir zaman bu kadar nitelikli bir kitaba imza atamayacağımı düşünüp günlerce kendimi hırpaladım. Ben, yazdığı türde okumayı önemseyen biriyim. Kitaplarımı okuma tenezzülü göstermeyen kerametleri kendilerinden menkul ‘yazarlar’ın kitaplarını da okuyup ‘kültürel besin’den payımı alıyorum, diyelim, bu konu kapansın.

4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?

Türk Dili dergisinin 888 sayfa tutan “Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı” adlı Aralık 2014 tarihli 756. Sayısını okudum. Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatına katkıları epey su götürenlerin bile görüşleri alınmış fakat (ne gam!) benim gibi 100’e yakın kitabı yayımlanmış bunca yıllık bir eğitimcinin adı bile geçmiyor. Baktım. Kim ne yazmış diye baktım. Sözleri bir yer tutan da var, zırvalayan da… Gülüp geçtim tabii. Feodal tipler belki başka birilerine az buçuk yakışır ama edebiyatın herhangi bir türünde eser verenlere, kafa yoranlara hiç yakışmıyor. Neyse, burası bayramlık ağzımı açacak bir yer değil. İyisi mi, işimize bakalım. Skor derdinde olanlar bizden uzak olsun.

edebiyathaber.net (22 Mayıs 2019)

Yorum yapın