Amerikan edebiyatının yaşayan efsanesinden önemli bir kitap: “Şal”

Haziran 12, 2018

Amerikan edebiyatının yaşayan efsanesinden önemli bir kitap: “Şal”

Cynthia Ozick’in “Şal” adlı romanı, Esra Birkan çevirisiyle Nebula Kitap tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Ozick, Cormac McCarthy ve Don DeLillo ile beraber ülkenin yaşayan en iyi kurgu yazarlarından biri.”
David Foster Wallace

Geçtiğimiz yarım asır boyunca kurulmuş en mükemmel cümlelerden bazılarından Ozick sorumludur; o kendine has, kusursuz bir üslupçudur.”
Giles Harvey, The New York Times

Bilgeliğini gururla gösteren, özfarkındalığı yüksek bir tarzı olan Cynthia Ozick, yazarların üstadı.”
Ilan Stavans, Times Literary Supplement

Hem hikâye hem de kısa roman olarak yayımlandığında O. Henry Ödülü’nü kazanan Şal Rosa Lublin’in hayatına tanık ediyor bizleri. Hikâye şalına sardığı kızı Magda ile Nazi kamplarından birine varan Rosa ile açılıyor. Şalından mahrum kalan Magda’nın bir anlığına ortaya fırlamasıyla, gözlerinin önünde çocuğunun yitişine tanık olan Rosa’nın yüreğinde bir daha asla kapanmayacak bir yara açılıyor. Yıllar sonra Rosa ile tekrar karşılaşıyoruz, bu travmayı hâlâ atlatamamış, yalnızlığını hatıralara ve şalına sarınarak unutmaya çalışan bir kadın var karşımızda. Rosa’nın gözlerinden yasa, anneliğe, hayata tanık oluyoruz.

Hem soykırım dehşetini hem de sağ kalanların bir ömür boyu peşini bırakmayan öfkeyi ve boşluğu anlatan Şal, Cynthia Ozick’in yıllar geçtikçe kıymetinden ve maneviyatından hiçbir şey kaybetmeyen en önemli eserlerinden biri.

Yazar hakkıında

1928 doğumlu Ozick, 1971’de, kısa öykü derlemesi e Pagan Rabbi and Other Stories ile Edward Lewis Wallant Ödülü’ne layık görüldü. 1997’de ise denemelerinden oluşan kitabı Fame and Folly ile Diamonstein-Spielvogel Ödülü’nü kazandı. Öykülerinden üçü O. Henry yarışmasında birincilik ödülünü aldı. 1986’da Rea Kısa Öykü Ödülü’nün ilk kazananı oldu. 2000’de Quarrel & Quandary ile National Book Critics Circle (Ulusal Kitap Eleştirmenleri Birliği) Ödülü’nü kazandı. (Büyük Britanya’da The Bear Boy olarak yayımlanan) Heir to the Glimmering World (2004) eleştirmenlerce övgüyle karşılandı. 2005’te Uluslararası Man Booker Ödülü adayları arasında kısa listedeydi ve 2008’de Bernard Malamud’un ailesi tarafından kısa öykü sanatındaki üstün başarıları ödüllendirmek için kurulan PEN/Malamud Ödülü ve PEN/Nabokov Ödülü’nü aldı. Foreign Bodies (Yabancı Bedenler) romanı Orange Ödülü (2012) ve Jewish Quarterly-Wingate Ödülü (2013) adayları arasında kısa listedeydi.
Roman yazarı David Foster Wallace, Ozick’i Amerika’nın yaşayan en büyük yazarlardan biri olarak anmıştır. Ozick, “ABD’nin edebi panteonunun Athena’sı”, “Bronx’un Emily Dickinson’ı” ve “zamanının en usta ve incelikli edebiyat üslubuna sahip olan yazarlarından biri” olarak betimlenmiştir.

edebiyathaber.net (12 Haziran 2018)

Yorum yapın