Alman yayıncılar hapishane önünde

Kasım 15, 2016

Alman yayıncılar hapishane önünde

skipis-bakirkoy-img_20161114_1407034Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği CEO’su Alexander Skipis, asistanı ve Bulgar asıllı Alman yazar ve yayıncı Ilija Trojanov ile birlikte tutuklu yazar Aslı Erdoğan’ın avukatı Erdal Doğan’la özel bir görüşme yaparak hukuksal durumla ilgili bilgi aldıktan sonra Cumhuriyet gazetesini ziyaret etti.

Cumhuriyet gazetesinde Orhan Erinç ve Zeynep Oral ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu zor dönemde özellikle gazeteye yönelik gözaltı ve tutuklamalardan sonra çalışma koşullarını sordu. Birçok kez gazete ve çalışanlarının duruşuna ve mücadelelerine duyduğu saygı ve hayranlığı belirten Skipis, Aslı Erdoğan ve Nemciye Alpay’ın kimliklerinde tutuklu bulunan tüm gazeteci ve yazarlara istedikleri desteği vermeye hazır olduklarını bildirdi.

Cumhuriyet’e yaptıkları destek ziyaretinden hemen sonra Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önüne gelen ekip, burada Links Verlag, Arco Verlag, The Orient gibi bazı yayınevi temsilcileri ve Alman yazarlarla buluşarak her Pazartesi ve Cuma (saat 15:00-18:00 arası) gerçekleştirilen “Özgürlük Nöbeti” öncesinde, getirdikleri pankart ve kartlarla bir basın açıklamasında bulundular.

Bu açıklamada ilk olarak söz alan Alevander Skipis, “Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın kimlikleri temsilinde şu anda Türkiye’deki ifade özgürlüğü üzerinde işlenen ağır suçlardan dolayı burada bulunuyoruz. Hakkında kesinleşen bir hüküm olmadığı, dolayısıyla suç işlediği ispatlanmamış kişiler, her zaman “suçsuz oldukları” ilkesi göz önünde bulundurularak değerlendirilmedir. Bu anlamda Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve suçu kanıtlanmamış tüm tutuklu gazeteci ve yazarlara yapılan muamele bir insan hakları ihlalidir. Aslı Erdoğan, sağlık durumu iyi olmamasına rağmen gerekli olan tıbbi destekten yoksun tutulmaktadır. Bu durumu kınıyoruz. Biz, Alman yayıncılar Birliği olarak yalnızca Türkiye’de değil, Arabistan, Katar, Romanya, Macaristan, Rusya, Vietnam, Kore, Çin gibi bir çok ülkede “ifade özgürlüğü” için çalışmalar yapıyoruz. Çünkü bizim mesleğimizin yani yayıncılığın temel koşulu ifade özgürlüğüdür. Kelimeler özgür olmazsa biz mesleğimizi sürdüremeyiz. Bu yüzden, yani mesleğimiz gereği buradayız” dedi.

Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği olarak “Kelimelere özgürlük, Aslı Erdoğan’a özgürlük” yazılı posta kartlarını dağıttılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’nin şu anda hiç olmadığı kadar özgür ve rahat olduğu” yönündeki beyanıyla ilgili düşüncesinin ne olduğu yönündeki bir soruyu Skipis. “bunu alaycı ve komik buluyorum” diye cevapladı. Skipis; “her yerde, özellikle Almanya’da ve Avrupa Parlamentosu’nda ulaştıkları tüm güçleri harekete geçireceklerini, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve diğerleri serbest bırakılana kadar durmayacaklarını” ekledi.

Basın açıklamasında ikinci olarak söz alan Chirstopher Link (Links Verlag Yayın Kuruluşu Temsilcisi), şu anda İstanbul Tüyap Kitap Fuarı’nda 130 kadar yayınevinin ve 40 civarında yazarın eserlerinin yasaklı olduğunu tespit ettiklerini belirterek  bu eserlerin Almanya’da yayınlanması ve yaygınlaştırılması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Son sözü alan Christoph Haacker (Arco Verlag Yayın Kuruluşu Temsilcisi), Frankfurt Kitap Fuarı’nda, Amnesty International ve Alman Pen Yazarlar Derneği ile birlikte başlattıkları dayanışma organizasyonunu anlattı. Tüm dünyada tutuklu bulunan gazeteci ve yazarlarla  bir dayanışma ağı kuracak olan bu oluşumun yayınladığı manifestoda, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeyen tüm hükümetleri eleştirdiklerini ve mücadele edeceklerini  belirten Haacker, “Türkiye’de ifade özgürlüğüne ağır bir saldırı vardır. 2. Dünya Şavaşı’nda Almanya’yı terk etmek zorunda kalan yayıncı Kurt Wolff adına kurulmuş olan vakıf adına buradayım. Vakfın, Amnesty International’in ve bütün Alman yayınevlerinin desteğini alarak mücadele edeceğiz” dedi.

Bu arada Skipis, Aslı Erdoğan’la 12, 13 veya 14 Kasım 2016’da, Alman Kitap Basım ve Yayıncıları Derneği ’nin bir temsilcisi olarak, kitaplarının basım şartlarıyla ilgili görüşme amacıyla kendisini hapishanede ziyaret etmek istediğini belirttiği, Dış İşleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği resmi dilekçelere cevap verilmediğini açıkladı.

edebiyathaber.net (15 Kasım 2016)

Yorum yapın