Adnan Binyazar’ın “Günışığına Yolculuk” serisinin son kitabı çıktı

Haziran 25, 2015

Adnan Binyazar’ın “Günışığına Yolculuk” serisinin son kitabı çıktı

gunisigina_yolculuk_3_okul_yillari_kapak.inddÇocuk ve gençlik edebiyatımızın emektarı Adnan Binyazar’ın Günışığına Yolculuk serisinin son kitabı Okul Yılları çıktı. 

Serinin ikinci kitabı Varış’la Dil Derneği Beşir Göğüş Türk Dilini ve Edebiyatını Geliştirme Ödülü’ne layık görülen usta yazar, 1940’lı yıllarda Elazığ’dan İstanbul’a okumak için gelen Merdan’ın bu uğurda verdiği mücadeleyi, kent-köy açmazındaki uyum çabalarını, erken yaşta çalışmak zorunda kalmasıyla biçimlenen büyüme serüvenini yalın bir dille aktarıyor.

İkinci Dünya Savaşı’nın etkisiyle kıtlık ve yoksulluk içindeki Türkiye şartlarında, Merdan’ın Diyarbakır’da başlayıp önce Elazığ’a, sonra İstanbul’a uzanan on bir yıllık serüveni usta yazar Adnan Binyazar’ın kendi hayatından da izler taşıyor.

Günışığına Yolculuk serisinin üç kitaba yayılan bu hikâyesi, genç nesilleri, değişen Türkiye’nin değişmeyen gerçekleriyle tanıştırıyor.

“Hayat! Bu kadar güzeldin de niye yıllarca içinde ben yoktum!”

***

“Serüven filmleri gösterildiğinde tuvaletlerin dışarıya açılan pencerelerinden sinemaya giriyorduk. Kılıç oyunlarına bayılıyordum. Elime bir değnek alıp beldenin hiç film görmeyen çocuklarına kılıç oyunlarını öğretiyordum. Bir punduna getirip değnekten kılıcımı karnına dürttüğüm yenilmiş sayılıyordu. Kılıç oyunlarındaki başarımın etkisiyle, elime aldığım her işi yapabileceğime inanıyordum.”

***

“Uykum gelip haritanın üstüne kapanmamışsam belleğimin cin bakışlı cüceleri beni alıyor, uzaktan kırkayağa benzettiğim kara bir trenin içine sokuyordu. Tren bahaneydi; en çok, köstebek deliği gibi algıladığım tünelleri merak ediyordum. Kendimi makinistin yerine koyduğum trenin içinde, beş-on saniyede dağlar mı aşmıyordum, düz ovaları uçarcasına geride mi bırakmıyordum, ulu ırmakların üstündeki köprüleri geçerken suyun yüzüne sıçrayan uçan balıklara selam mı vermiyordum…” 

Adnan Binyazar:

1934’te Diyarbakır’da doğdu. Dicle Köy Enstitüsü’nü bitirdi. Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nde okudu. İlköğretmen Okulu’ndan üniversiteye, değişik okullarda anadili öğretmenliği yaptı. Berlin’de ders kitapları yazma projelerinde çalıştı. Cumhuriyet gazetesinde “Ayna” ve “Pazar Yazıları” köşelerinde denemeler yazdı. Deneme ve eleştirilerini Toplum ve Edebiyat, Ağıt Toplumu, Ozanlar Yazarlar Kitaplar, Ayna, Duyguların Anakarası, Edebiyatın Dar Yolu, Ardında Leke Bırakmamalı Sevgi adlı kitaplarında topladı. Toplum ve Edebiyat adlı kitabına Sedat Simavi Edebiyat Ödülü verildi. Halk yazını ile ilgili kitapları ise Dede Korkut, Kan Turalı, Halk Anlatıları, On Beş Türk Masalı, Elif ile Mahmut, Kerem ile Aslı adlarını taşıyor. Masalını Yitiren Dev adlı romanı, Orhan Kemal Roman Armağanı ve Ölümün Gölgesi Yok adlı kitabı Ebubekir Hazım Tepeyran Roman Ödülü’ne değer bulundu. Şairin Kedisi, Şah Mahmet, Bozkır Aydınlığında Aşk, Kızıl Saçlı Kontes adlı öykü kitapları yayımlandı.

edebiyathaber.net (25 Haziran 2015)

Yorum yapın