Absürd mizahın dehlizlerinde gezinen bir kitap | Gizem Demir

Haziran 3, 2019

Absürd mizahın dehlizlerinde gezinen bir kitap | Gizem Demir

“Geçmiş denen şey eski bayramlara benzemez. Çoğu zaman virüslüdür.” 

Bir sabah uyandığınızda başınıza en fazla ne gelmiş olabilir ki? Fazla uyumuşsanız yüzünüz şişmiştir ya da başınız ağrıyordur yahut gözünüzü açamazsınız çünkü bir arpacık çıkmıştır. Burak için ise bu durum biraz farklıydı. Uyandığında, üzerinde büyük bir ağırlık hissediyordu. Bu ağırlık gripten değil, yorgandandı. Ama onun aklında tek bir soru vardı: Bütün gece böyle bir ağırlığın altında nasıl uyuyabilmişti? Yaşadığı ufak şoku atlatıp camdan baktığında ise şehrin tamamını kaplamış bir beyazlık gördü. Daha da büyük bir şok yaşadı. Televizyonu açtığında ise bunun bir yağış biçimi olduğunu öğrendi. “Havadan mojitoların içerisine koyduğumuz buzlar mı yağıyor?” diye düşünürken hayatındaki tüm kışları unuttuğunu anladı… Onun aklında sadece şezloglar, havuz kaydırakları, kum taneleri vardı.

“Varlığımı hatırlatacak her yere birer sandalye bırakmak istiyordum.”

“Floresana çarpıp duran karasineğe baktım. Suçu yok günahı yok, gelmiş hapishanede lambalara çarpıyor. Vizyonsuz bir sineksin sen.”

Uyandığında hayatındaki tüm kışları unuttuğunu fark eden Burak, evine gelen bir kargo ile bir anda her şeyi hatırlıyor ve geriye dönüşlerle ana karakterimizin birbirinden absürd anılarına tanık oluyoruz. İç sıkıntısının başkenti olan evlerinden bir daha dönemeyecek şekilde çıkan Burak, bir anda kendini ölmek üzere olan insanların kısa süreli kankası olarak buluyor ve olaylar gelişiyor.

“Ölecek insanların kısa süreli kankasıyım, benim gerçeğim bu.” 

Akıcı ve mizahi dili, sürükleyici ve absürd konusu ile tek solukta bitireceğiniz; okurken yüzünüzden tebessümün eksik olmayacağı, hatta yer yer kahkahalarınıza hakim olamayacağınız Hayatındaki Tüm Kışları Unutan Adam’ın sonunda ise gözlerinizden süzülen birkaç damla yaşa engel olamayacaksınız.

“Ben onu hayatın en güzel yerlerine davet ettim, o beni en karanlık odalarına bırakacak. Biz adil bir düzlem üzerine inşa etmiyoruz postmodern ilişkimizi.”

Belgesel, reklam ve kısa film çalışmalarında da bulunan Kaan Burak Şen’in, Oh Kaos’un ardından ikinci kitabı olan Hayatındaki Tüm Kışları Unutan Adam ile absürd mizahın sonsuz dehlizlerinde kaybolmaya, varlığınızı hatırlatacak her yere birer sandalye bırakmaya hazır mısınız?

edebiyathaber.net (3 Haziran 2019)

Yorum yapın